Günümüzde kariyer planlamaları, ekonomik koşullar ve yaşam tarzı tercihleri nedeniyle çocuk sahibi olma yaşı giderek ileriye taşınıyor. Kadınlar çocuk sahibi olma yaşını erteledikçe, tüp bebek tedavisinde başarı oranları düşüyor. Uzmanlar, 35 yaş sonrasında hem doğal yolla hem de tüp bebekle gebelik şansının azaldığını vurguluyor. Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Emel Türkoğlu, “Doğru zamanda başlanan tedavi, başarıyı belirleyen en önemli etkenlerden biri” diyerek uyarıyor.
Yaş faktörü tüp bebek tedavisinde belirleyici rol oynuyor
Dr. Türkoğlu, tüp bebek tedavisinde en önemli unsurlardan birinin yaş faktörü olduğunun altını çiziyor. Kadınların 30’lu yaşlarının başında tüp bebek tedavisine başlamasının başarı oranlarını ciddi oranda artırdığını belirten Türkoğlu, bu yaş aralığında yumurta kalitesi ve rezervinin daha yüksek olduğunu ve bu durumun tedavide avantaj sağladığını ifade ediyor.
Erken hareket etmek tedavi sürecini kolaylaştırıyor
Kadınların biyolojik saatlerinin doğurganlık üzerinde belirleyici olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Emel Türkoğlu, “20’li yaşlar ve 30’lu yaşların başı doğurganlık açısından en verimli dönemler olarak kabul ediliyor. Bu dönemde yapılacak başvurular, tüp bebek tedavisinin başarıyla sonuçlanma olasılığını artırıyor. Erken yaşta tedaviye başlamak, sadece başarı şansını değil, aynı zamanda sürecin psikolojik olarak daha sağlıklı yönetilmesini de sağlıyor” diyor.
Türkoğlu, çiftlerin çocuk sahibi olmaya karar vermeden önce danışmanlık almasının ve tüp bebek sürecine dair bilgi edinmesinin önemine değiniyor. Özellikle 35 yaş üzerindeki kadınlarda yumurta rezervinin hızlıca azalmaya başlaması nedeniyle zaman kaybetmeden uzman desteğine başvurulması gerektiğini belirtiyor. Bu nedenle, çocuk sahibi olmayı düşünen çiftlerin yaş faktörünü dikkate alarak bilinçli bir planlama yapması gerektiğini vurguluyor.
Tüp bebek tedavisi sadece bir seçenek değil, zamanla yarışan bir süreç
Op. Dr. Emel Türkoğlu, tüp bebek tedavisinin sanıldığının aksine sadece son çare olarak değil, bazı çiftler için ilk ve en uygun seçenek olarak değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. “Tüp bebek, birçok farklı nedenin sonucu olarak önerilebilecek bilimsel bir yöntemdir. Ancak bu sürecin zamana bağlı ilerleyen biyolojik faktörlerle doğrudan bağlantılı olduğunu unutmamak gerekir” diyerek, tedavinin başarısının sadece teknik değil, zamanlama açısından da doğru kurgulanması gerektiğini belirtiyor.
Toplumda farkındalık artmalı, doğurganlıkla ilgili doğru bilgi yaygınlaşmalı
Çakmak Erdem Hastanesi Tüp Bebek Merkezi’nde görev yapan Op. Dr. Emel Türkoğlu, toplumda tüp bebek sürecine dair farkındalığın hala yeterince gelişmediğini vurgulayarak, “Kadınların doğurganlık sürelerinin sınırsız olduğu gibi yanlış inanışlar tedavinin gecikmesine neden olabiliyor. Bu da başarı oranını düşürüyor. Bu nedenle toplumun biyolojik gerçekler hakkında donanımlı hale getirilmesi ve çiftlerin erken bilinçlendirilmesi çok önemli” diyor.