• BIST 100

    11007,37%0,81
  • DOLAR

    42,52% 0,07
  • EURO

    49,55% -0,06
  • GRAM ALTIN

    5743,85% -0,15
  • Ç. ALTIN

    9322,75% 0,27

Tüketim, mutluluğun kalıcı kaynağı değil!

İnsanların acıdan kaçmak, mutluluğu bulmak üzere programlandığını belirten uzmanlar, günümüzde mutluluğun para sahibi olmak ve tüketmekle eşleştirildiğini söylüyor.

676 OKUNMA
TARİH: 19.07.2025 02:38
Son Güncelleme: 19.07.2025 02:40

Tüketim, mutluluğun kalıcı kaynağı değil!

İnsanların acıdan kaçmak, mutluluğu bulmak üzere programlandığını belirten uzmanlar, günümüzde mutluluğun para sahibi olmak ve tüketmekle eşleştirildiğini söylüyor.

SAĞLIK 19.07.2025 02:38:00 676
Haberi Sesli Oku
Tüketim, mutluluğun kalıcı kaynağı değil!

İnsanların acıdan kaçmak, mutluluğu bulmak üzere programlandığını belirten uzmanlar, günümüzde mutluluğun para sahibi olmak ve tüketmekle eşleştirildiğini söylüyor.

Para ve lüks tüketimin uzun vadede insanları mutlu etmeyeceğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Tüketim alışkanlıklarımızı psikolojik, sosyal, kişisel ve ekonomik faktörler belirliyor.” dedi. Reklamlar ve markaların, insan zaaflarını kullanarak tüketimi artırmayı hedeflediklerine vurgu yapan Demir, sosyal prestij için yapılan gösterişli tüketimin, gerçek ihtiyaçların önüne geçmemesi gerektiğini kaydetti. Demir ayrıca, kontrolsüz tüketimin ekonomik zorlukların yanı sıra ruhsal bozukluklara da yol açabileceği konusunda uyardı.

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, tüketim alışkanlıklarının psikolojik ve sosyal kökenleri, tüketimin mutlulukla ilişkisi, tüketim bağımlılığının riskleri ve sağlıklı tüketim için bilinçli farkındalığın önemi hakkında açıklamalarda bulundu.

Uzun vadede mutluluk, tüketimle ilgili değil! 
İnsanların acıdan kaçmak, mutluluğu bulmak üzere programlandığını aktaran Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Mutluluk ise günümüzde ekonomik sistemler tarafından para sahibi olmak ve tüketmek ile eşleştirilmekte.” dedi.

Özellikle reklamların mutluluğu pazarlayan bir dille, ürünü aldığımızda mutlu olacağımız algısını yarattığına vurgu yapan Demir, “Ancak son dönemde çalışmalar bize belirli bir miktardan fazla paranın da mutluluk getirmediğini gösteriyor. O halde para ve beraberinde tüketim, insanları uzun vadede mutlu yapmaz.” şeklinde konuştu.

İnsanları zaaflarından etkileme amacı ön planda!
Tüketim alışkanlıklarımızı psikolojik, sosyal, kişisel ve ekonomik faktörlerin belirlediğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Kişilik yapısı olarak duygularını dengeleyebilen kişilikler daha rasyonel düzeyde tüketim kararları alırken, duygusal anlamda dengeyi sağlayamayan kişiler fazlaca dürtüsel kararlar ile alışveriş yapmaya daha yatkındırlar.” dedi.

Kişiliğin dışında tüketim alışkanlıklarımızı belirleyen psikolojik faktörlerden de bahseden Demir, şunları söyledi:
“Bir şeyi ihtiyaç olarak hissetmek ya da sadece haz için tüketmek bir psikolojik faktördür. Sosyal çevreye baktığımızda ailemiz, arkadaşlarımız onların onayladığı, arzuladığı şeylerin kişinin tüketim alışkanlıklarını belirlediğini görüyoruz. İnsan zaafları olan bir varlık. Lüks tüketim alışkanlıklarının insanları mutlu ettiğine dair bir algı mevcut. Kapitalist sistem içinde tüketimin her pencereden teşvik edildiği günümüzde markalar özellikle sevgi, saygı, prestij gibi unsurları ön palana çıkararak satış yapmayı hedefliyor. Reklamlar ise bireylerin algılarını yöneterek, insanlarda reklamlardaki hayata ulaşmak ve o hayatı yaşamak isteği uyandırıyor. İnsanları zaaflarından etkileme amacı ön planda. Bunun için özellikle o kişiyi anlık olarak mutlu edecek duygularına hitap eden yöntemler kullanılır. Çeşitli marka reklamları bir ürünün, materyalin kişiyi özel, başarılı, mutlu kılacağı algısı yaratarak kişinin kendi hayatında bunları bulamayacağını ancak satın alabileceğini vurgular.”

Tüketim alışkanlıkları ihtiyaçlar doğrultusunda değiştirilmeli 
Sosyal ve kültürel özelliklerin de tüketim alışkanlıklarının, kişinin ekonomik statüsünü yansıttığı yönünde olduğuna dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Kişiler özellikle belirli markalara sahip ürünler ile zengin hissetmekte, gösterişçi tarzda tüketim alışkanlığı ile bir statü elde ettiğini düşünmekteler. Buradaki motivasyon daha çok kişinin kendisini diğerlerine kabul ettirme, beğendirme isteği.” dedi.
Ancak önemli olanın sosyal prestij değil kişinin yaşamsal ihtiyaçları olduğunu hatırlatan Demir, “Kişiler tüketim alışkanlıklarını ihtiyaçları doğrultusunda değiştirmeli. Satın alacağımız şey bize sosyal statü mü getirecek, ihtiyacımız olduğu için mi alıyoruz noktasında rasyonel açıdan bakmamız gerekiyor.” açıklamasını yaptı.

Tüketim alışkanlıklarının kölesi olmak çeşitli ruhsal bozukluklara neden olabilir! 
Çalışmaların lüks tüketim yerine küçük şeyler almanın daha fazla mutluluk getirdiği sonucuna ulaştığına işaret eden Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Diğer yandan alışveriş anında kişilerin vitrin gezerken, tatil seçeneklerini planlarken mutluluk düzeylerinin arttığı da görülmüş. Markalar bu noktada raflarda göz hizamıza yerleştirilen, basit ambalajlı, tüketici ile duygusal bağ kurabilen ürünler tasarlayarak, alışveriş sırasında fonda çalan müzik, mağazanın kokusu gibi detayları dikkate alan nöropazarlama tekniklerinin kullanılması ile satışı oluşturmaya çalışmaktalar.” dedi.

Bir ürün satın alma anında özellikle kredi kartları kullanılırken anlık düzeyde dopamin seviyesinde artış söz konusu olduğunu da kaydeden Demir, “Ancak uzun vadede kişi tüketim alışkanlıklarının esiri olur ve ekonomisini yönetemez hale gelir. İşte bu noktada kişinin özgür hissetmeme durumu ortaya çıkar. Tüketim alışkanlıklarının kölesi olan insan bir süre sonra çeşitli ruhsal bozukluklar geliştirebilir. Alışveriş beynimizde dopamin salınımını arttırdığı için kontrolsüz bir şekilde bağımlılıkları tetikleyebilir.” diyerek sözlerini tamamladı.
 

DEHB’in genetik temeli çok güçlü!

Psikolojik dayanıklılık engelleri aşmayı kolaylaştırıyor!

Çocuklarda Ağız Sağlığı ve Psikososyal Gelişim: “Gülüşün Özgüveni” Bilinci Güçleniyor

Bebek ve Çocuklarda Göz Sulanması Tedavisi

Kolay bulaşıyor, ciddi belirtilere neden oluyor!

Bağımlılık İradesizlik Belirtisi mi Ruhsal Bir Boşluk mu?

Hijyen ve aşı hayat kurtarıyor!

OTURMAKTA BİLE GÜÇLÜK ÇEKİYORSANIZ, DİKKAT!

Yüklerini Paylaş, Hafifle

Akneye karşı doğru bilinen yanlışlar ve etkili çözümler

Ailevi Akdeniz Ateşi araştırmalarında Türkiye öncü konumda

Yemek Yerken Suçlu Hissetmek: Görünmeyen Tehdit

Beslenme Çantasında Sağlık İçin Doğru Seçimler

Kayısı çekirdeği hem şifa hem zehir olabilir!

Batıl inançların aşırılığı ruh sağlığını olumsuz etkiliyor!

HABERLER

LÖSEV MUTLU ET PAKETLERİNİ ULAŞTIRMAYA İSTANBUL’DA DEVAM EDİYOR!

LÖSEV: “SEN VARSAN BİZ VARIZ”

Gençler Türkiye’nin En Başarılı Basketbolcusunu Seçiyor

TÜRKİYE’NİN EN KAPSAMLI AFET YÖNETİMİ BULUŞMASI NADMEX 2025 KAPILARINI AÇTI

2026’da Beyaz Yakalıları Neler Bekliyor?

“İnsana Saygılı İşe Alım Yaklaşımı” FDN Grubu’na Üst Üste Dördüncü Ödülü Getirdi

Gönüllülükte Kadınlar Öncü

Afetler ve iklim krizi, genç gönüllülüğünü tetikliyor!

DEHB’in genetik temeli çok güçlü!

Google, 2025’in en çok merak edilenlerini açıkladı

2026'da Sağlıklı Bir İlişki İçin Çiftlere 6 Öneri

Akıllı Evde Dikkat Çekmeyen Ama Hayatı Kolaylaştıran 5 Teknoloji

Tarihin Farklı Dönemlerini Yeniden Yaşatan Deneyimler Artık Galataport İstanbul’da

İnsan hatası, ihlalleri tetikliyor: Profesyonellerin yalnızca yarısı siber güvenlik eğitimi alıyor

Engelleri aşıp onlarca madalya ve şampiyonluk ile Türkiye’yi gururlandırdılar

  • Pazartesi 9.7 ° / 8.8 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Salı 10.7 ° / 8.5 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Çarşamba 11.2 ° / 9.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
LÖSEV MUTLU ET PAKETLERİNİ ULAŞTIRMAYA İSTANBUL’DA DEVAM EDİYOR!
LÖSEV: “SEN VARSAN BİZ VARIZ”
Gençler Türkiye’nin En Başarılı Basketbolcusunu Seçiyor
TÜRKİYE’NİN EN KAPSAMLI AFET YÖNETİMİ BULUŞMASI NADMEX 2025 KAPILARINI AÇTI
2026’da Beyaz Yakalıları Neler Bekliyor?
“İnsana Saygılı İşe Alım Yaklaşımı” FDN Grubu’na Üst Üste Dördüncü Ödülü Getirdi
Gönüllülükte Kadınlar Öncü