Tarih: 16.08.2013 10:10

Ve gerçek? Sosyal medya dili(miz)

Facebook Twitter Linked-in

Şiir Derneği Başkanı ve Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği(TDED)  Genel Başkan Yardımcısı Gazeteci Yazar Nevzat Bayhan, Dil ve Edebiyat Dergisi’ndeki yazısında yoğun gündeme rağmen tartışmanın bir parçası olan “sosyal medya dili”ni işliyor. Dilin sadece kelimelerle ifade biçimi olmadığına dikkat çeken Bayhan, her dönemin kendine özgü iletişim metodu olduğunu söylüyor. Ve “İlk çağlarda ses, duman ve vücut dili ile muhabere temin edilirken, kimi dönemlerde sanatla, şekillerle haberleşme sağlanmış, bazen de iletişimde edebiyatın zirve yaptığı gelişmiş bir dil kullanılmıştır.”diyor.
Bayhan, dilin iletişimde önemli fonksiyonu olduğuna dikkat çekerken doğru kullanılmadığı “zaman avam ve havas farklı dilleri konuşurken, dede ile torun, baba ile çocukları anlaşmakta zorluk çekmişlerdir...”diye ekliyor.
Sosyal Medya’da dokunmatik ekranlarla oluş(turul)an yapay akrabalığın özü itibariyle kısırdöngü içinde bir "kördöğüşü" olup sürüp gittiğini, ne iletişim dili ne de kullanım şeklinin insan fıtratına uygun bir yapı arz etmediğini söylüyor.
Bayhan, nezaket, nezahet, güzel ahlâk adına var olan kuralların takibedilmediği, her gün yeni dalgalarla çalkalanan bir deniz gibi, insanoğlunu her dalgada ayrı bir pozisyona iterek ayakta kalma mücadelesine sürüklediğini, toplum içindeki sosyal oto kontrolün, kendisini sanal âlemde hissettirmemesi, ciddi anlamda bir hukukî takibatın yapıl(a)maması, sosyal medya kullanıcılarına sonsuz bir özgürlük alanı sunduğununu bu özgürlük alanın ise büyük risk taşıdığını ifade ediyor.
“Söz”ümüzün “varlığımız”dır diyen Bayhan, yazısına şöyle devam ediyor. “Pişmanlık duymamak için günlük konuşmalarda olduğu gibi sosyal medyada da görgülü olma, güzel konuşma, muhatabın gönlüne hitabetme usulüne ve üslubuna başvurmak gerekiyor. Nezaket, güzel konuşma, muhatabında fani olma her zaman altın değerindedir. Seller hız kesip sular durulduğunda altının parıltısı yine gözleri kamaştıracaktır.
Hâsılı; hiç de alışık olmadığımız yeni bir denizde kürek çekmeye başladık, ne denizin suyu, ne sandalımız ne yolcularımız ne de küreklerimiz eskilerine benziyor.”dedi. 
Sosyal Medya’nın, iyiliği gösterip kötülükten alıkoyma ülküsüyle hareket eden insanlarımız için tarihte hiç bir kişiye nasip olmayacak muhteşem bir fırsat sunduğu iddiasında olan Bayhan; her bireyin medya patronu olduğu çağımızda gönülleri yapmaya adanmış ruhların tahribe odaklanmış güçlerden daha fazla kafa yorması gerektiğini ifade ediyor. Ve “Şirin dili ve şefkatli yüreğiyle geleceğimiz için kendisini feda eden, hiç bir zorluk karşısında eğilmeyenler, başkaserı için yaşamayı ülkü edinen adanmışlar; insanlığa hizmet için her türlü kolaylığı parmaklarınızın ucuna ve gözlerimizin önüne getiren ihtişamlı bir çığır ve fırsat sunan “Sosyal Medya” çağına hoş geldiniz.”diyerek bu tehlikeli yolda korkumuz olsa da umudumuzun daha ağır basacağının müjdesini veriyor. 
 
 


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —