Uğurlama töreninde konuşan 57. Alay Yürüyüş Komitesi Başkanı Hikmet Selim Yılmaz, şunları söyledi: Yeter savruldum artık, 98 yıl geçti. Conkbayırı’nda, Kanlısırt’ta, yağmurda, çamurda, sıcakta! Beni artık görün. Üstüme toprak istiyorum artık. Oradan oraya savrulmak istemiyoruz artık. 25 Mayıs 1915’te Kanlısırt’ta nasıl gömdüyseniz bizi bir araya, yeniden toplayıp gömün bir araya. Ben bir kemik değil, şehidim! Kanlısırt’ta 57. ve 27 Alay, bu kemiği oraya yeniden gömeceğiz ve ortak bir anıt yapılmasını isteyeceğiz. 1934 yılında Mustafa Kemal bir Anzac anneye
57. ve 27. Alay’ların kardeş Alaylar olduğuna vurgu yapan Hikmet Selim Yılmaz, şöyle devam etti: “Bizlere Keşan’da büyük ilgi gösteren Kaymakamımıza, Belediye Başkanı ve diğer tüm görevlilere teşekkür ediyoruz. Tüm sivil toplum örgütleri ve ilçeleriyle buradayız. Yalnızca Malkara’dan Kızılay tek başına bizlerle. Biz 57. Alay’ız ve bu 3. Yılımız. Biz yol güzergahı boyunca bir şey istemiyoruz, camide de yatarız, çadır da kurarız. Ama biz bir tek şey istiyoruz, o da onurluca geçtiğimiz yerlerden sadece bir denmesini. Biz bunu Malkara’da görmedik. Malkara insanımıza bir sözümüz yok. Onlar çok yürekli insanlar, çok güzel insanlar. Bizleri Malkara’da Kızılay karşıladı ve ağırladı. Onlara minnet duyuyoruz. Keşan’da görüdğümüz misafirperverlik nedeniyle Keşan Kaymakamımıza, Keşan Belediye Başkanımıza ve tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum.Tüm Keşan’a da diyoruz.”
Hikmet Selim Yılmaz’ın ardından söz alan 27. Alay Komitesi ve DOÇEK Başkanı Hakan Eşme, “57. Alay’a bir kez daha teşekkür ediyoruz. Onlar bizim düşmana ilk kurşunu attığımızda ve ilk şehidimizi verdiğimizde arkamızdan yetiştiler ve bizleri kurtardılar tekrar hoşgeldiler.” dedi.
Törende konuşan Keşan Kaymakamı Bekir Dınkırcı da Türk Tarihi incelendiğinde 57. Alay’ın ayrı bir yeri olduğuna vurgu yaparak, “Biz 57. Alay ve 27. Alay’ın yürüyüş kollarını tebrik ediyoruz. Yaptıkları işle, tarihin gelecek nesillere aktarılmasında büyük rolleri var. Türkiye’nin bulunduğu jeopolitik konumun gereği şehitliktir. Türk insanı, bugün de yarında devletin bölünmez bütünlüğü için canını ortaya koyacaktır. Burada bize düşen tarihimize sahip çıkmak ve vatanın nasıl kazanıldığını birlik ve beraberlik içinde anlatmak.Gösterilen iradeyi yürekten kutluyoruz. Bu vatanın korunması için canını ortaya koymuş şehitlerimize ve bu yolda gazilerimize büyük bir minnetimiz var. Tek bir şeye ihtiyacımız var; bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız. Bunun için de bilimin ve ilimin ışığında çok ama çok çalışacağız.” şeklinde konuştu.
Yürüyüşte yer alan ve Saray İlçesi’nden olan Balkan Tarihi Araştırmacısı Burhan Utkualp de şöyle konuştu: “Şu an sizlerle bir arada olduğum için çok mutluyum. 57. Alay şehitlerinden birinin torunuyum ben. Bu yürüyüş organizasyonun içinde olmaktan gururluyum.”
Uğurlama töreninde son konuşmayı Keşan Belediye Başkan Yardımcısı Cemil Kılavuz yaptı.
Dünya tarihinde çok önemli tarihler yazıldığını ancak 57. Alay’ın yazdığı tarihin çok ayrı bir yeri olduğunu anlatan Kılavuz, “57. Alay şehitlerim, yerinizde rahat uyuyun. Şunu bilin ki bizler sizlerin yaptığı o kahramanlığı çok iyi biliyor ve bizden sonraki gençlere aktarmak için sizlerle mücadele ediyoruz. Güle güle gidin.” dedi.
Konuşmaların ardından 57. Ve 27. Alay yürüyüşçüleri, Anafartalar Caddesi üzerinden yürüyerek Keşan’dan ayrıldı.
57. ve 27. Alay yürüyüşçüleri, 18 Mart Çanakkale Zaferi törenleri resmi programları sırasında Çanakkale’de hazır bulunacaklar.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
