Kudüs Ziyareti İzlenimleri:
Üç Mescide İbadet İçin Yolculuk Yapılır: 1
Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve selem) : "(İbâdet için) sadece şu üç mescide yolculuk yapılır: Mescid-i Harâm, Mescid-i Nebî ve Mescid-i Aksâ..." diye buyurmuş. ( Ebû Hüreyre )
Daha önce umreye gitmek nasip olmuştu. Umrede Allahın evi olan Kabe’yi, içinde Peygamber Efendimizin kabrinin de bulunduğu Mescidi Nebi’yi görmüştük. İbadet için yolculuk yapılacak üçüncü mescit olan Mescidi Aksa’yı her Müslüman gibi gitmeyi ve görmeyi çok arzulasam da gitmeye görmeye imkânlarımız elvermiyordu. Ancak Allah nasip etti. Çok şükür ki Kudüs’ü de ve Mescidi Aksa’yı da gördük.
Tabi burada Allah’ın Kur’an’da isra suresinde, Bir gece, “Kulu Muhammed’i Mescidi Haram`dan, etrafını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ`ya, yürüten Allah, Sübhan`dır (bütün noksanlıklardan münezzehtir)” dediği o etrafı mübarek kılınmış topraklar olan Kudüs’e ve Mescidi Aksa’ya gitmemize sebep olan ve gitmemizi sağlayan o güzel insanı anmadan geçemeyeceğim.
O güzel insan Sancaktepe Belediye Başkanı Sayın İsmail Erdem’dir. İsmail Bey, eğitime ve eğitimciye değer veren bir insan. İlçede okulların ihtiyaç duyduğu her konuda yanlarında olup destek sağlayan bir insandır. Her yıl okul yöneticilerine ülkemizin farklı bölgelerine geziler düzenleyen İsmail Başkan, bu yıl ki gezisi Filistin, Kudüs ve Mescidi Aksa’ya oldu. Bize bu güzelliği yapan saygıdeğer başkanımıza, ilçe milli eğitim olarak eğitim camiamız ve okul yöneticilerimiz adına teşekkürü bir borç biliyoruz. Allah kendisinden razı olsun. Daha nice hayırlı hizmetler nasip etsin. Ve burada şunu da ifade etmek isterim. İsmail Başkan’ın yaptığı bu güzel değerli hizmetleri inşallah diğer il ve ilçe belediyelerimize de örnek teşkil eder.
Şimdi, gelelim o mübarek topraklara, Filistin’e, Kudüs’e ve Mescidi Aksa’ya olan gezimize: Cuma günü gece 03:30 da Sancaktepe’den Atatürk Havaalanına hareket ettik. O güzel insan düşüncede ki inceliğini burada da göstermişti. Atatürk havaalanına gitmek için kendi imkânlarınız ile gidin dememiş, havaalanına götürecek aracı da tahsis etmişti. Havaalanına gecenin bir vakti gittiğimiz için İstanbul trafiğinden eser yoktu. Çok rahat bir şekilde Atatürk havaalanına varmıştık. Pasaport ve vize işlemleri sonrası kalkış saatimiz geldiği için uçağımıza binerek hareket ettik. Uçakta vakit geçsin diye koltukların arkasında yolcuların izlemeleri için var olan TV ekranından Afrin’e yapılan “Zeytin Dalı Operasyonu”nu merak ettiğim için haberlere bir göz atmak istedim. Ancak gördüğüm bir şey karşısında şaşırdım ve hayrete düştüm. İnanıyorum ki bu yazıyı okuduğunda okuyucu kardeşlerim de benim gibi düşünecektir.
Sorun şu: uçak Türk Hava Yollarına ait uçak olan “ TURKISH AIRLINES”ti. Ama haber izlemek için TV kanalı aradığımda Türkiye’ye ait Türkçe yayın yapan hiçbir tane TV kanalı olmadığını, var olan TV kanallarının hepsinin yabancı TV kanalı olduğunu gördüm. Âcizane bana göre bu müdahale edilmesi gereken ve düzeltilmesi gereken bir konudur. İnşallah bu yazımız dolayısı ile yetkililerden sesimizi duyan ve gereğini yapan biri çıkar diye ümit ediyorum.Sabah oldu Filistin’e Ben Gurion Havaalanına indik. Filistin diyorum çünkü İsrail bir işgalci ülkedir.
Havaalanında pasaport işlemlerinin yapıldığı işlem gişelerine yanaştığımızda İsrail vatandaşı olan yolcular birkaç gişeden işlem yapılarak bekletilmeden işlemlerini bitirip gittiklerini gördük. Ancak biz ve bizim gibi yine Türkiye’den gelen başka bir grup vardı ki yüzün üzerinde kişi sadece iki gişeden işlem yaparak bizi saatlerce beklettiler. Daha havaalanındayken ilk şokumuzu yaşıyorduk. İsrail kendi vatandaşına rahatlıkla işlem yapma imkânı sunuyorken, tur şirketleri ile gelen çok kalabalık gruplar için ise sadece iki gişeden işlem yaparak sanki ne diye geldiniz, burada ne işiniz var der gibi davranıyorlardı. Sanki bıkkınlık vererek bir daha gelmesinler diye yıldırmaya çalışıyorlardı.
Pasaport işlemlerini bitirip valiz alma bölümüne geçince ekipten iki kişinin işlemlerinde sıkıntı çıkardıklarını ve beklettiklerini söylediler. Bu iki kişiden birinin imam hatip okul müdürümüzden Muhammed Ergen diğerinin de Belediye Başkan Yardımcımız Mehmet Genç olduğunu öğrendik.
O kadar çok beklettiler ki biz artık cumaya geç kalacağımızı düşünmeye başladık. Bu arada Mehmet Başkan, siz gidin cumaya geç kalmayın beni bıraktıklarında peşinizden taksi tutar gelirim diye attığı mesajda gitmemizi istiyordu. Mehmet Başkan ve okul müdürümüzü yalnız bırakmak istemeyen İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Hüseyin Bey ve Tur Firmamızın yetkilisi Yusuf beyde kaldılar.
Tabi biz arkadaşlarımızı beklerken aramızda da iki arkadaşımızı niçin tutmuş olabileceklerini düşünmeye ve kritiğini yapmaya başlamıştık. Aramızda bir arkadaşımız bekletilen arkadaşlarla ilgili ‘ İran’a gitmişler mi? diye sordu. Biz İran’a gitmekle ne alaka der gibi bir ifadeyle soruyu sorana bakarken cevabı da kendi verdi. Eğer İran’a gitmişlerse onun için tutuyorlardır, diye ekledi.
Biz cevabını bulamadığımız bu ve benzeri sorular ve düşünceler içerisinde valizlerimizi aldık tur şirketinin ayarlamış olduğu otobüse doğru yürüdük. Aracımıza binerek Kudüs’e ve Mescidi Aksa’ya doğru yola çıktık. Yolda Rehberimiz Süleyman Bey, sağlı sollu bir yerleri göstererek anlatımlarda bulunuyordu. Yeni yapılan konutlar göstererek buralar Yahudilerin yaptıkları yeni yerleşim yerleri, diyordu. Yol boyu nede çok yeni yerleşim yerleri yapılıyordu.
Eğitimci Yazar Murat Şit
