Nesli tehlike altındaki bir türü evlat edinin
Dünyamız sinyal veriyor. Tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmezsek yaşamın devamı için gerekli koşullarda geriye döndürülemez bir bozulma riskiyle karşı karşıyayız. WWF-Türkiye sizi sevdiklerinizi mutlu ederken doğayı korumaya davet ediyor
WWF-Türkiye’nin evlat edinme kampanyasıyla yeni yılda tehlike altındaki türlerden birini evlat edinerek hem yakınlarınıza hem doğaya unutulmaz bir hediye verin. Panda, kaplan, kutup ayısı, orangutan gibi türlerin yanı sıra Türkiye’de de görülebilen deniz kaplumbağası, yunus, saz kedisi, orfoz ve turnayı evlat edinebilirsiniz.
Dünya, biyoçeşitlilik konusunda kayda değer ve hızlı bir düşüş yaşıyor. WWF Yaşayan Gezegen Raporu’nun ortaya koyduğu tablo da bu durumu kanıtlıyor. Doğal yaşam geçtiğimiz on yıllık dönemin sonunda ortalama yüzde 67 gibi bir oranla endişe verici bir azalma gösterdi. Bilim insanları, yıllardır insan faaliyetlerinin yaşamı altıncı kez kitlesel bir yok oluşa sürüklediği uyarılarını yapıyor.
WWF-Türkiye, yeni yılda sizi tüketim kültürünün ötesine geçerek dünyamızı korumak üzere anlamlı bir hediye kampanyasına katılmaya davet ediyor. Bu yılbaşında sevdiklerinize hediye alırken, dünya için de umut veren bir adım atabilirsiniz. Küçük bir bağış karşılığı bir hayvanı sembolik anlamda evlat edinip sevginizi doğanın korunmasına katkıda bulunarak gösterebilirsiniz. Arkadaşlarınız veya aileniz adına tehdit altındaki bir türü evlat edinerek hem onlara yaşam dolu bir hediye verebilir, hem de WWF-Türkiye`nin doğa koruma çalışmalarına destek olabilirsiniz.
Sevdiklerinize yunus, panda, turna, orfoz hediye edebilirsiniz
WWF-Türkiye, tehlike altındaki türlerin korunması için yürütülen çalışmalara destek sağlamak amacıyla evlat edinme kampanyası yürütüyor. WWF-Türkiye, yeni yılda sevdikleriniz adına tehlike altındaki hayvan türlerinden birini sembolik olarak evlat edinerek tür koruma çalışmalarına destek olmaya davet ediyor. Evlat edinebileceğiniz türler arasında dünyaca bilinen panda, kaplan, kutup ayısı, orangutan gibi türlerin yanı sıra Türkiye’de de görülebilen deniz kaplumbağası, yunus, saz kedisi, orfoz ve turna yer alıyor. Yeni yıl hediyesi aldığınız kişi adına bir sertifika düzenleniyor ve seçeneğinize göre evlat edindiğiniz türe özel bir hediye paketi hazırlanıyor.
WWF-Türkiye’nin yeni yıl kampanyasında 40-75-120 TL bağış ile bir hayvan türünü evlat edinebilir, isme özel e-sertifika, basılı sertifika ya da basılı sertifika ile birlikte seçtiğiniz türe özel hediye seçeneklerinden birine sahip olabilirsiniz.
Bireysel evlat edinme işlemleri http://destek.wwf.org.tr adresinden gerçekleştirilebiliyor. Kurumsal evlat edinme için kurumsaliliskiler@wwf.org.tr adresi ile bağlantıya geçilebilir.
Yürütülen koruma çalışmaları sayesinde doğada yaşayan panda nüfusu son 10 yılda yüzde 17’lik bir artışla 1864’e çıksa da, türün devamı için bu çabaların aralıksız sürmesi gerekiyor. Pandalar gibi nesli tehdit altındaki türler arasında doğadaki sayıları 3 bin 890’ı bulan kaplanlar ve 6 bin 624’e gerileyen orangutanlar da var. Bu türler, kaçak avcılık, yaşam alanlarının kaybı ve iklim değişikliği gibi sorunlarla karşı karşıya. WWF-Türkiye, yürüttüğü projelerle hem türleri koruma altına almaya hem de insanların bu türlerle birlikte uyum içinde yaşayabileceği çözüm önerilerini hayata geçirmek için çalışıyor.
Küçük katkılar büyük etkiler yaratabilir
1970’lerin başlarından bu yana insanlık, gezegenimizin sürdürülebilir bir şekilde sunabileceğinden daha fazlasını talep ediyor. İnsanlığın 2012 yılı içerisinde tükettiği doğal kaynak ve hizmetlerin karşılanabilmesi için 1,6 Dünya’ya eşdeğer bir biyolojik kapasiteye gereksinim duyuldu. Dünya’nın biyolojik kapasitesinin bu derecede aşılması ancak kısa vadede mümkün. Sadece çok kısa bir süre için ağaçları olgunlaşma sürelerinden daha önce kesebilir, okyanusların yerine koyabileceğinden daha çok balık avlayabilir ya da ormanların ve okyanusların emebileceğinden daha fazla karbonu atmosfere bırakabiliriz. Bu “aşırı tüketim”in sonuçları şimdiden görülüyor: Habitatlar ve tür popülasyonları küçülüyor, atmosferdeki karbon yoğunluğu artıyor.
Dünya, biyoçeşitlilik konusunda kayda değer ve hızlı bir düşüş yaşıyor. 10 binden fazla omurgalı popülasyonunun (memeliler, kuşlar, balıklar, sürüngenler ve amfibiler) izlenmesi sonucunda, bu popülasyonlarda 1970 ve 2010 arasında yüzde 52 oranında düşüş gerçekleştiği belirlendi. Uluslararası Doğayı Koruma Birliği’nin (IUCN) tahminlerine göre, kuş türlerinin yüzde 35’i, amfibilerin (çift yaşamlılar) yüzde 52’si ve kayalık mercanlarının yüzde 72’si iklim değişikliğinin etkileri karşısında özellikle savunmasız kalacak.
Tüm bunlara rağmen tüm dünyada yapılan çalışmalarla çok geç olmadan gezegenimizi bir yokoluştan geri çevirmek, kaynakların sınıra yaklaşmasının ve havanın-suyun-toprağın kalitesinin düşmesinin getireceği büyük yaşamsal sorunları önlemek mümkün olabilir. WWF’in deneyimi küçük ve gönüllü katkıların çok önemli değişimlere yol açacağını gösteriyor.
